RİZE Ticaret Borsası (RTB) Başkanı Mehmet Erdoğan, "Çaykur, kuru çaya zam yapmazsa sektörün ayakta kalması çok zor" dedi.
Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan, çay sezonunda ürünün kaliteli geldiğini belirterek rekoltenin verimli olduğunu söyledi. Üretilecek kuru çayın da çok kaliteli olacağını ifade eden Erdoğan, "Yeşil çay üretimi için de çaylar aldık, üretime başladık. Farklı bir tat farklı bir kokuyla bir çay üretimine başlayacağız. Ürünümüz kaliteli fakat, gerek özel sektörün gerek Çaykur'un ve müstahsilin beklentileri var. Sektördeki fiyat maliyet artışları artık karşılanamayacak noktadadır. Bu da özel sektör kuruluşlarına, Çaykur’a, devletimize dolayısıyla üreticilere yansıyor. Artık kuru çaya zam gelmesi gerekiyor. Artık devletin Çaykur aracılığıyla kuru çaya zam yapması şart. Yaklaşık 2,5 yıl oldu artık maliyetler üretim giderleri tolere edilemez hale geldi. Özel sektörün elinde bir sihirli değnek yok ki dokundurup bu malın fiyatını yükseltsin. Sıkıntılı bir dönem çay üreticisini ve bölgemizi bekliyor" dedi.
'ÇAYIN RAFTAKİ FİYATI MİNUMUM 25 TL OLMALI'
Kaliteli iyi 1 kilo kuru çay elde etmek için gerçekleşen maliyetleri sıralayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Kaliteli 1 kilo çay üretmek için 5,5 kilogramlık yaş çay gerekiyor. 2,90 TL olan bir kilo çay fiyatıyla hesaplandığında yaklaşık 16-17 lira ediyor. 16 liranın üzerine imalat gideri, bunu tarladan alacaksınız, fabrikaya taşıyacaksınız, orada imalatını yapacaksınız, nihayetinde çuvala dolduracaksınız, pakete koyacaksınız, nakledeceksiniz, pazarlamasını yapacaksınız. Bayi karı vereceksiniz, market karı vereceksiniz. Maliyetlerimiz kilo başına 22-23 liralara yükselmiştir. 25 liranın altında satılan hiçbir ürün para kazanmaz, zarar ettirir, açık net. Ama bunun yanında 30 lira 40 lira olacak çay da vardır. 20 lira 25 lira olacak çay da vardır. Bu dengeyi yakalayamazsak hiç kimseden çay üreten fabrikalardan sihirli değnek beklenmesin. Bu değeri yakalamamız lazım."
Ekonomik olarak Türkiye'de yüzde 19 civarlarında bir enflasyon olduğunu söyleyen Erdoğan, "Yüzde 15 civarında 2018'de vardı, 2017'de de yüzde 15 civarındaydı, bu enflasyonlarla birlikte bütün sanayinin üzerine gelen yükleri işletmeler absorbe etmiş bugüne gelmiştir. Fiyat artışı yapılırken maliyetleri hesaplamak kolay. Yüzde 20'lik, yüzde 15’lik işçi maliyetleri elektrik, yakıt finansal maliyetler bütün bunları öngörecek bir fiyat paritesi oluşturmadığımız takdirde sektörün ayakta kalması çok zor. Minimum raftaki fiyat 25 TL'nin altında olmamak şartıyla geriye dönük zam oluşturulduğu zaman vatandaşı da müstahsili de korumuş oluruz, sanayiciyi de korumuş oluruz. Tarladan bardağı kadar bir serüvenin el içerisinde tutmuş oluruz. Yoksa gerçekten zor durumumuz var" dedi.